9 Nisan 2025 Çarşamba

Kullanım tarihi : 1942 İngiltere (Airgraph)
İkinci Dünya Savaşı yıllarında, dünyanın dört bir yanındaki cephelerde görev yapan askerlerle aileleri arasındaki iletişimi sağlamak son derece zorlu bir görevdi. Özellikle İngiltere ile Mısır, Hindistan gibi uzak coğrafyalar arasında mektup alışverişi, hem zaman alıyor hem de ciddi lojistik sorunlar doğuruyordu. Bu koşullar altında geliştirilen Airgraph sistemi, askeri posta hizmetlerine devrim niteliğinde bir kolaylık sundu. Airgraph, geleneksel mektup taşıma yöntemlerine kıyasla çok daha hafif ve hızlı bir çözümdü. Sistem oldukça yenilikçiydi: Önce gönderilmek istenen mektuplar özel cihazlarla mikrofilm boyutuna küçültülüyordu. Daha sonra bu film ruloları uçaklarla taşınıyor, varış noktasında ise özel baskı makineleriyle tekrar kağıda basılıyor ve nihayet alıcısına ulaştırılıyordu. Bu yöntem sayesinde bir uçağa binlerce mektup sığdırılabiliyor, hem zamandan hem de yakıttan büyük ölçüde tasarruf ediliyordu. İlk kez 1941 yılında İngiltere ile Mısır arasında uygulanmaya başlanan bu sistem, Kodak şirketiyle yapılan iş birliği sonucunda hayata geçirilmişti. Giderek yaygınlaşan kullanım alanı sayesinde, kısa sürede Hindistan, Güney Afrika ve Amerika gibi farklı bölgelerde de aktif hale geldi. Airgraph sisteminin bir başka dikkat çekici yönü ise güvenlik ve denetim mekanizmalarıydı. Tüm gönderiler sıkı bir sansür sürecinden geçirilerek onaylanıyor, içeriklerinde herhangi bir askerî sır ya da moral bozucu ifade bulunup bulunmadığı kontrol ediliyordu. Bu denetim sürecinin sonunda “Passed by Censor” damgası eklenerek mektupların gönderilmesine izin veriliyordu. Bu damga, günümüzde tarihî belge niteliği taşıyan Airgraph mektuplarında en çok dikkat çeken işaretlerden biridir. Bugün Airgraph mektupları, sadece savaş döneminin birer anısı değil, aynı zamanda iletişim teknolojisinin evrimini yansıtan değerli koleksiyon parçalarıdır. Gönderenin askerî rütbesi, mektubun içeriği, kullanılan sansür damgaları ve gönderim tarihleri, bu belgelerin tarihî değerini daha da artırır. Özellikle İngiliz Orta Doğu Kuvvetleri (M.E.F.), Hindistan ve Mısır gibi bölgelerden gelen örnekler nadir bulunur ve koleksiyonerler için oldukça kıymetlidir. Bu örnekte, 31 Ağustos 1942 tarihli bir mektup yer alıyor. Mektubun yazarı, İngiliz Askerî Polis Kuvvetleri’nde onbaşı rütbesi ile görev yapan L.Cpl. Walker. (H.Q. C.M.P. M.E.F. “Corps of Military Police, Middle East Forces”) yazdığı mesajda, dostlarına sağlık ve selamet dileklerini iletiyor; yazamadığı arkadaşlarından özür diliyor ve nerede olursa olsun adresinin değiştiğini bildireceğini, merak edilmemesini söylüyor. Bu sade ifadeler, savaşın ortasında dahi insani bağları koparmamaya çalışan bir insanın içtenliğini taşıyor. Belgenin üst kısmında alıcı olarak Manchester’da yaşayan Mr. J. R. Purcer’ın adresi bulunmaktadır. Ayrıca Military Airgraph Service authorised by Egyptian Postal Administration” (Askerî Airgraph Hizmeti, Mısır Posta İdaresi tarafından onaylanmıştır.) ifadesi yer almaktadır. Mektubun altında ise şu uyarı dikkat çekiyor: “This space should not be used” – yani “Bu alan kullanılmamalıdır.” Bu, mektubun yalnızca belirlenen bölüme yazılabileceği ve sistemin disiplinine dair bir ayrıntıydı. Airgraph mektupları, yalnızca birer iletişim aracı olmanın ötesinde; savaş döneminin teknik kısıtlamaları içinde geliştirilen yaratıcı çözümlerden biri olarak öne çıkmaktadır. Aynı zamanda insanların uzaklık, korku ve belirsizlik karşısında bağ kurma çabalarının da tanığıdır. Bugün bu tür belgeler, hem posta tarihi hem de savaş sosyolojisi açısından büyük bir öneme sahiptir. Mektubun orjinal içeriğini aşağıdan okuyabilirsiniz.
Date of use : 1942 Great Britain (Airgraph)
During the years of the Second World War, ensuring communication between soldiers serving on various fronts around the world and their families was an extremely challenging task. Especially between distant locations such as England, Egypt, and India, the exchange of letters was both time-consuming and caused serious logistical problems. In this context, the development of the Airgraph system provided a revolutionary convenience for military postal services. The Airgraph system was a much lighter and faster solution compared to traditional letter transportation methods. The system was quite innovative: First, the letters intended to be sent were reduced to the size of microfilm using special devices. These film rolls were then transported by airplanes, and upon arrival at the destination, they were reprinted onto paper using special printing machines, ultimately reaching the recipient. This method allowed thousands of letters to fit into one plane, saving both time and fuel to a great extent. First implemented in 1941 between England and Egypt, this system was brought to life through a collaboration with the Kodak company. With its expanding areas of use, it quickly became operational in other regions, including India, South Africa, and America. Another noteworthy aspect of the Airgraph system was its security and control mechanisms. All shipments went through a strict censorship process for approval, checking whether there were any military secrets or morale-damaging expressions in the content. Once this review was completed, the letters were stamped with the "Passed by Censor" mark, allowing them to be sent. This stamp is one of the most prominent symbols found on Airgraph letters, which today hold historical significance. Today, Airgraph letters are not only souvenirs of the wartime period but also valuable collector's items reflecting the evolution of communication technology. The sender's military rank, the letter's content, the censorship stamps used, and the dates of shipment all enhance the historical value of these documents. Especially examples from regions such as the British Middle East Forces (M.E.F.), India, and Egypt are rare and highly prized by collectors. In this example, there is a letter dated August 31, 1942. The author of the letter is L.Cpl. Walker, serving in the British Military Police Corps (H.Q. C.M.P. M.E.F. "Corps of Military Police, Middle East Forces"). In his message, he sends health and well wishes to his friends, apologizes to those he hasn't written to, and assures them that he will inform them of his address change wherever he is, so they shouldn't worry. These simple words carry the sincerity of a person who, even in the midst of war, is trying to maintain human connections. At the top of the document, the recipient's address, Mr. J. R. Purcer, who lives in Manchester, is listed. Additionally, the phrase "Military Airgraph Service authorised by Egyptian Postal Administration" appears. Below the letter, there is a cautionary note that reads: "This space should not be used." This was a detail regarding the discipline of the system, indicating that only the designated area could be written on. Airgraph letters are not just communication tools; they stand out as one of the creative solutions developed within the technical limitations of the war period. They are also a testament to people's efforts to stay connected amidst distance, fear, and uncertainty. Today, such documents hold great significance in both postal history and war sociology. You can read the original content of the letter below.

7 Nisan 2025 Pazartesi

Damga tarihi : 1907 Fransa
Photographie Lortet, Paris'in 7. bölgesinde yer alan 55 Rue Cler adresinde faaliyet gösteren köklü bir fotoğraf stüdyosuydu. Üç nesil boyunca Lortet ailesi tarafından işletilen bu stüdyo, 19. yüzyılın ortalarından 20. yüzyılın ortalarına kadar Paris'in fotoğrafçılık sahnesinde önemli bir yere sahipti. Stüdyonun kurucusu Jean-Louis Lortet, 1819 yılında doğmuş ve 1864 yılında Rue Cler'de (o dönemdeki adıyla Rue de l'Église) kendi adını taşıyan fotoğraf stüdyosunu kurmuştur. Yaklaşık 25 yıl boyunca tek başına işlettiği bu stüdyoda, Paris’in görsel hafızasına katkıda bulunmuş ve 10 Haziran 1897’de 77 yaşında vefat etmiştir.Jean-Louis’in kardeşi Jacques-Dorothée Lortet ise ilk başta marangoz olarak çalışsa da daha sonra abisinin yanında fotoğrafçılığa yönelmiştir. 1866 yılında doğan kızı Victorine’in doğum belgelerinde mesleği fotoğrafçı olarak geçmektedir. Ne yazık ki, Jacques-Dorothée 1873 yılında, henüz 53 yaşındayken hayatını kaybetmiştir.Aile geleneği Jean-Louis Lortet’in yeğeni ve adaşı olan bir sonraki Jean-Louis ile devam etmiştir. Başlangıçta öğretmen olan bu ikinci Jean-Louis, mesleğini bırakarak amcasının stüdyosunu devralmış ve işletmeye devam etmiştir. Daha sonra onun oğlu Jacques Lortet, 1921 ile 1923 yılları arasında askerliğini tamamladıktan sonra babasının yanında çalışmaya başlamıştır. Jacques, 1934 yılında Fransız Fotoğrafçılık ve Uygulamaları Sendikası’nda sekreter yardımcılığı görevine getirilmiştir.Photographie Lortet, sadece Paris’te değil, uluslararası alanda da tanınmıştır. 1896 yılında düzenlenen Fransa-Rusya Sergisi'nde kazandığı altın madalya, bu tanınırlığın bir göstergesidir. Dönemin Paris’inde önemli bir fotoğraf merkezi haline gelen stüdyo, özellikle portreler ve sanatsal fotoğraflar üretimiyle öne çıkmıştır.
Date of use : 1907 France
Photographie Lortet was a well-established photography studio located at 55 Rue Cler in the 7th arrondissement of Paris. Operated by the Lortet family for three generations, the studio held a significant place in the Parisian photography scene from the mid-19th century to the mid-20th century. The founder, Jean-Louis Lortet, was born in 1819 and opened his photography studio in 1864 on Rue Cler, which was known as Rue de l'Église until August 24 of that year. He ran the studio alone for nearly 25 years and made substantial contributions to the visual memory of Paris before passing away on June 10, 1897, at the age of 77.Jean-Louis's brother, Jacques-Dorothée Lortet, originally worked as a carpenter but later turned to photography under his brother’s influence. In the birth record of his daughter Victorine, born in 1866, his profession was listed as photographer. Sadly, Jacques-Dorothée passed away in 1873 at the age of 53.The family tradition continued with Jean-Louis Lortet’s nephew, also named Jean-Louis, who left his teaching career to take over the studio. His son, Jacques Lortet, later followed in his father’s footsteps. After completing his military service between 1921 and 1923, Jacques began working alongside his father and eventually became the assistant secretary of the French Union of Photography and Its Applications in 1934.Photographie Lortet gained recognition not only in Paris but also internationally. The studio was awarded a gold medal at the France-Russia Exhibition in 1896, marking its place on the international stage. Throughout its operation, the studio became a prominent photography center in Paris, known especially for producing portraits and artistic photographs.

2 Nisan 2025 Çarşamba

Damga tarihi : 1886 Almanya
Wilhelm Schneider’e (1839–1921) gönderilen bu mektup, 1886 yılında Staufen Esnaf ve Kredi Birliği tarafından düzenlenen bir toplantının davetiyesini içermektedir. Schneider, Almanya’nın Krozingen bölgesindeki fotoğrafçılığın gelişimine önemli katkılarda bulunan bir isimdir. Ehrenstetten’de doğan Schneider, 1858 yılında babası Trutpert Schneider’den fotoğrafçılık eğitimi aldı. Daha sonra kardeşi Heinrich ile birlikte Köln, Hamburg, Berlin, Breslau, St. Petersburg ve Moskova gibi şehirleri dolaşarak mesleki deneyimini geliştirdi. 1865 yılında ise kardeşiyle birlikte Krozingen’de Gebrüder Schneider adlı fotoğraf stüdyosunu kurarak başarılı bir işletme haline getirdi. Mektup, 21 Şubat 1886 Pazar günü saat 14:30’da Staufen’de, “Gasthaus zum Kreuz” adlı lokantada yapılacak olan toplantıya daveti içermektedir. Gündemde, 1885 yılına ait hesapların sunulması, genel seçimler ve çeşitli görüşmeler yer almaktadır. Tüm üyeler toplantıya katılmaya davet edilmiştir. Davetiyede, Staufen Esnaf ve Kredi Birliği’nin kayıtlı bir kooperatif olduğu belirtilmiş olup, mektup R. Brodbeck ve F. Heckle tarafından imzalanmıştır.
Date of use : 1886 Germany
This letter, addressed to Wilhelm Schneider (1839–1921), contains an invitation to a meeting organized by the Staufen Trade and Credit Association in 1886. Schneider was a significant figure in the development of photography in the Krozingen region of Germany. Born in Ehrenstetten, he received photography training from his father, Trutpert Schneider, in 1858. Later, he traveled with his brother Heinrich to cities such as Cologne, Hamburg, Berlin, Breslau, St. Petersburg, and Moscow to refine his skills. In 1865, the two brothers established a photography studio, Gebrüder Schneider, in Krozingen, successfully running the business. The letter invites Schneider to a meeting scheduled for Sunday, February 21, 1886, at 2:30 PM in Staufen, at the “Gasthaus zum Kreuz” inn. The agenda includes the presentation of the financial accounts for 1885, general elections, and discussions on various matters. All members are invited to attend. The invitation also states that the Staufen Trade and Credit Association is a registered cooperative. The letter is signed by R. Brodbeck and F. Heckle.

31 Mart 2025 Pazartesi

Damga tarihi : 1955 Kanada 
Eastman Kodak Company, 1888 yılında George Eastman tarafından Amerika Birleşik Devletleri’nin New York eyaletinde kuruldu. Şirketin temel amacı, fotoğrafçılığı yalnızca profesyonellerin değil, herkesin kolaylıkla erişebileceği bir hobi ve sanat dalı haline getirmekti. Bu vizyon doğrultusunda, Kodak kullanımı basit kameralar ve film ruloları geliştirerek fotoğraf çekimini geniş kitlelere yaymayı başardı. “Siz düğmeye basın, gerisini biz hallederiz” (You press the button, we do the rest) sloganıyla büyük bir ticari başarı elde eden Kodak, kısa sürede fotoğrafçılık sektörünün öncüsü haline geldi. Şirket, 1888 yılında ilk taşınabilir Kodak kamerasını piyasaya sürdü. Bu yenilik, fotoğrafçılığın sadece profesyonellerin değil, günlük hayatın bir parçası haline gelmesini sağladı. 1900 yılında tanıtılan Brownie modeli, uygun fiyatı ve basit kullanımıyla fotoğrafçılığı daha geniş kitlelere ulaştırarak, halk arasında büyük bir ilgi gördü. Kodak’ın sunduğu bu yenilikler, insanların günlük anılarını ölümsüzleştirmelerini kolaylaştırdı ve fotoğrafçılığı bir lüks olmaktan çıkarıp yaygın bir kültürel pratik haline getirdi. Renkli fotoğrafçılığın gelişiminde de Kodak büyük rol oynadı. 1935 yılında piyasaya sürülen Kodachrome, dünyanın ilk başarılı renkli filmi olarak tarihe geçti ve sinema ile fotoğraf dünyasında devrim yarattı. Yıllar içinde Kodak, teknolojik gelişmelere ayak uydurarak yeni ürünler geliştirdi. 1963 yılında tanıtılan Instamatic serisi, film değiştirme sürecini kolaylaştırarak fotoğraf çekimini daha pratik hale getirdi. Ancak Kodak’ın en büyük icatlarından biri, 1975 yılında kendi laboratuvarlarında geliştirdiği dünyanın ilk dijital fotoğraf makinesi oldu. Ne var ki şirket, bu teknolojinin potansiyelini tam anlamıyla değerlendiremedi ve dijital dönüşüme geçişte geç kaldı.Günümüzde Kodak, endüstriyel ve ticari görüntüleme alanında faaliyet göstermeye devam etmektedir. 
Date of use : 1955 Canada
Eastman Kodak Company was founded in 1888 by George Eastman in the state of New York, United States. The company's primary goal was to make photography accessible not only to professionals but to everyone as a hobby and an art form. In line with this vision, Kodak developed easy-to-use cameras and roll films, bringing photography to a wider audience. With the slogan "You press the button, we do the rest," Kodak achieved great commercial success and quickly became a leader in the photography industry. In 1888, the company introduced the first portable Kodak camera. This innovation transformed photography from an exclusive profession into an everyday activity. In 1900, Kodak launched the Brownie camera, which was affordable and easy to use, making photography even more accessible to the general public. These innovations allowed people to capture and preserve their daily memories, turning photography from a luxury into a widespread cultural practice. Kodak also played a crucial role in the development of color photography. In 1935, the company introduced Kodachrome, the world’s first successful color film, revolutionizing both cinema and photography. Over the years, Kodak continued to adapt to technological advancements by developing new products. In 1963, the Instamatic camera series was launched, simplifying the process of changing film and making photography even more convenient. However, one of Kodak’s most significant inventions was the world’s first digital camera, developed in its own laboratories in 1975. Unfortunately, the company failed to recognize the full potential of this technology and was slow to transition to digital photography. Today, Kodak continues to operate in the industrial and commercial imaging sector, maintaining its presence in the world of photography and imaging technology.

27 Mart 2025 Perşembe

Damga tarihi : 1919 Almanya
Kieser & Pfeufer, 1898 ile 1945 (?) yılları arasında Almanya’nın Münih kentinde faaliyet göstermiş bir fotoğrafçılık firmasıydı. Marienplatz 22 adresinde hizmet veren şirket, fotoğraf makineleri ve fotoğrafçılık malzemelerinin satışını yaparken, aynı zamanda Bavyera Krallığı’nın resmi saray tedarikçisi anlamına gelen "Königlich Bayerischer Hoflieferant" unvanına sahipti. Firmanın tanıtım faaliyetleri arasında, üzerinde "Kieser & Pfeufer" ismi ve fotoğrafçılıkla ilgili ürünlerin yer aldığı poster pulları bulunuyordu. Yaklaşık 1910 yılına tarihlenen bu pullar, dönemin reklam anlayışını yansıtan önemli koleksiyon parçaları arasında yer almaktadır. Şirketin “Prinzess” adlı bir fotoğraf makinesini üretmiş olabileceği düşünülmektedir. Ancak, bu makinenin başka bir üretici tarafından üretilip Kieser & Pfeufer markası altında satılmış olması da mümkündür. "Prinzess", plaka veya film paketleri ile kullanılabilen, metal gövdeli ve deri kaplamalı bir strut-folding (destek kollarıyla açılan) fotoğraf makinesidir. Ön kısmı iki çift destek kolu ile öne çekilen bu model, ön plakaya ters monte edilmiş bir obtüratöre (shutter) sahiptir. Bu sıra dışı tasarım, shutter hızını ve diyafram ayarını yapmayı zorlaştırmaktadır, çünkü kontroller makinenin arka kısmında yer almaktadır. Leitz Müzayedesi tarafından satışa sunulan bu makinenin Rodenstock firması ile bağlantılı olabileceği öne sürülmüştür. Ancak, makinede Rodenstock ismi bulunmamaktadır ve obtüratörün seri numarası, üretiminin 1912’den önce gerçekleştiğine işaret etmektedir. Buna karşın, makinenin ön yüzünde Münih merkezli Kieser & Pfeufer firmasının adı yer almaktadır. Makinenin farklı modellerinde Steinheil 11cm f/4.7 ve Rodenstock 105mm f/4.5 Eurynar lensleri kullanılmıştır. Bu yüksek kaliteli lensler, makinenin de kaliteli bir ürün olduğu izlenimini verse de, tasarımındaki bazı sıra dışı unsurlar nedeniyle kullanımı zor bir model olarak değerlendirilmektedir. Tüm bu bilinmezlikler nedeniyle "Prinzess" fotoğraf makinesi, fotoğrafçılık tarihinin  gizemli makinelerinden biri olmaya devam etmektedir. Ayrıca, makinenin 1912 ile 1925 yılları arasında üretilmiş olabileceği düşünülmektedir. Bu kartın arka yüzünde ise şu ifade yer almaktadır: "Sayın Bay Krause, lütfen fotoğraf negatiflerinizi, özellikle de cam plakalarınızın çekimlerini bizimle paylaşın."
Date of use : 1919 Germany
Kieser & Pfeufer was a photography company that operated in Munich, Germany, between 1898 and 1945 (?). Located at Marienplatz 22, the company specialized in selling cameras and photographic equipment while also holding the title of "Königlich Bayerischer Hoflieferant", meaning it was an official supplier to the Royal Court of Bavaria. Among the company's promotional activities were poster stamps featuring the name "Kieser & Pfeufer" along with images of photography-related products. Dating back to around 1910, these stamps are considered significant collectibles that reflect the advertising approach of the era. The company is believed to have produced a camera named "Prinzess." However, it is also possible that this camera was manufactured by another company and sold under the Kieser & Pfeufer brand. The "Prinzess" is a strut-folding camera with a metal body covered in leather, designed for use with plates or film packs. The front of the camera extends forward using two pairs of support struts, and the shutter is mounted in an inverted position on the front plate. This unusual design makes adjusting the shutter speed and aperture more difficult, as the controls are located at the rear of the camera. A model of this camera auctioned by Leitz has been speculated to have links to Rodenstock. However, the camera does not bear the Rodenstock name, and the serial number of the shutter indicates that it was produced before 1912. Despite this, the front of the camera prominently displays the name of Kieser & Pfeufer, based in Munich. Different versions of the camera were equipped with Steinheil 11cm f/4.7 and Rodenstock 105mm f/4.5 Eurynar lenses. While these high-quality lenses suggest that the camera was a premium product, its unique design elements make it a challenging model to operate. Due to these uncertainties, the "Prinzess" remains one of the more enigmatic cameras in photographic history. It is believed to have been produced between 1912 and 1925. On the back of a related card, the following message is written: "Dear Mr. Krause, please send us your photographic negatives, especially the exposures of your glass plates."

23 Mart 2025 Pazar

Damga tarihi : 1944 Jamaica
Quaker Photo , 1920 li yıllarda George Ginsberg tarafından kurulmuştur. Ginsberg, ticari projelerde ve büyük organizasyonlarda çalışarak adını duyurmuştur. vÖrneğin, Philadelphia Polis Departmanı'nın yeni Chevrolet polis araçlarını fotoğraflamış ve 1926’da ABD'nin bağımsızlığının 150. yılını kutlayan etkinliklerde yer almıştır. Ayrıca, Pazarlama konusundaki yenilikçi yaklaşımıyla tanınan Ginsberg, şirketin tanıtımını yapmak için "kamera kamyonu" adını verdiği özel bir araç tasarlamıştır. Bu dikkat çekici araç, dönemin fotoğraf meraklıları arasında büyük ilgi görmüştür. Bununla beraber Quaker Photo, o yıllarda fotoğraf dergilerine verdiği reklamlarda, plastik bazlı dayanıklı fotoğraf baskıları ürettiğini vurgulamış ve müşterilerine “Kendi fotoğraflarınızı satarak kâr elde edin” sloganıyla seslenmiştir. Zarfın sol tarafında yer alan adres gönderici  bilgisinde B.W.I (British West Indies) ifadesi yer almaktadır. Yani Britanya Batı Hint Adaları anlamına gelir, bu da Jamaika'nın hâlâ İngiliz sömürgesi altında olduğu döneme işaret etmektedir.
Date of use : 1944 Jamaica
Quaker Photo was founded in the 1920s by George Ginsberg. Ginsberg made a name for himself by working on commercial projects and major events. For example, he photographed the new Chevrolet police cars for the Philadelphia Police Department and took part in the events celebrating the 150th anniversary of U.S. independence in 1926. Known for his innovative approach to marketing, Ginsberg designed a special vehicle called the "camera truck" to promote the company. This eye-catching vehicle gained significant attention among photography enthusiasts of the time. Additionally, Quaker Photo emphasized in its advertisements in photography magazines that it produced durable, plastic-based photo prints and addressed customers with the slogan, "Make a profit by selling your own photos." On the left side of the envelope, the sender's address includes the term B.W.I (British West Indies), referring to the fact that Jamaica was still a British colony at the time.

18 Mart 2025 Salı

Damga tarihi : 1934 Brezilya
Carl Zeiss şirketine gönderilen zarf. Carl Zeiss, 1846 yılında kurulan ve başlangıçta hassas optik ve mekanik cihazlar üretmeye odaklanan bir şirkettir. Zamanla fotoğrafçılık, sinema, astronomi, askeri optikler ve medikal görüntüleme gibi birçok alanda faaliyet göstererek sektörün öncülerinden biri haline gelmiştir. Carl Zeiss, şirketi ilk olarak bir optik atölyesi olarak kurmuş ve bilim insanlarına yüksek kaliteli mikroskoplar sağlamaya odaklanmıştır. 1866 yılında fizikçi Ernst Abbe ile ortaklık kurarak optik tasarımda çığır açan ilerlemeler kaydetmiştir. Abbe'nin geliştirdiği matematiksel hesaplamalara dayalı üretim yöntemleri, optik ürünlerin daha hassas ve güvenilir olmasını sağlamıştır. 20. yüzyılın başlarına gelindiğinde Carl Zeiss, fotoğrafçılık lensleri, astronomik teleskoplar ve askeri optik sistemler üretmeye başlamıştır. 1930’larda piyasaya sürdüğü Tessar ve Biotar lensleri, fotoğrafçılık dünyasında büyük yankı uyandırmıştır. II. Dünya Savaşı sırasında Carl Zeiss, Alman ordusu için gelişmiş optik sistemler üretmiştir. Savaşın ardından Almanya’nın doğu ve batı olarak bölünmesi, şirketin de ikiye ayrılmasına neden olmuştur. Doğu Almanya'da "Carl Zeiss Jena" adıyla faaliyetlerine devam ederken, Batı Almanya’da "Carl Zeiss AG" olarak yeniden yapılanarak optik sektöründeki liderliğini sürdürmüştür. Carl Zeiss, fotoğrafçılık dünyasında da önemli yeniliklere imza atmıştır. Şirketin Tessar, Planar ve Biogon lensleri, üstün görüntü kalitesi ve optik hassasiyetleriyle büyük beğeni toplamıştır. Bu lensler Contax, Hasselblad ve Rolleiflex gibi prestijli markalar tarafından yaygın olarak kullanılmış ve profesyonel fotoğrafçılar için vazgeçilmez hale gelmiştir. Günümüzde Carl Zeiss yalnızca fotoğrafçılık ve optik ekipman üretmekle kalmayıp, aynı zamanda medikal teknolojiler, sinema lensleri, endüstriyel ölçüm sistemleri, teleskoplar ve gözlük camları gibi birçok alanda faaliyet göstermektedir. Zarfın arka yüzünde bulunan Graf Zeppelin damgası, mektubun Zeppelin posta servisi ile taşındığını göstermektedir. Zarfta "Carl Zeiss, Rio de Janeiro, Rua Benedictinos, 21" yazısı yer almaktadır. Bu adres muhtemelen şirketin Brezilya’daki ofisini veya distribütör noktasını işaret etmektedir. Bu konum, Carl Zeiss ürünlerinin Güney Amerika'da dağıtımında kritik bir rol oynamış ve şirketin uluslararası ticaretteki gücünü ortaya koymuştur. Zarfın arka yüzündeki çapraz desen, içeriğin görünmesini engelleyen bir güvenlik özelliğidir. Bu tür zarflar genellikle ticari ve değerli yazışmalarda kullanılmıştır. Carl Zeiss'e gönderilen bu zarf, dönemin ticari ve lojistik yöntemlerine dair önemli bilgiler sunmakta ve şirketin uluslararası ticaretteki rolünü ile geniş iletişim ağını gözler önüne sermektedir. 
Date of use : 1934 Brasil
The envelope sent to Carl Zeiss. Carl Zeiss, founded in 1846, initially focused on producing precision optical and mechanical devices. Over time, the company expanded into various fields such as photography, cinema, astronomy, military optics, and medical imaging, becoming one of the pioneers in these industries. Carl Zeiss originally established the company as an optical workshop, focusing on providing high-quality microscopes to scientists. In 1866, he partnered with physicist Ernst Abbe, leading to groundbreaking advancements in optical design. Abbe's development of production methods based on mathematical calculations ensured that optical products were more precise and reliable. By the early 20th century, Carl Zeiss began producing photographic lenses, astronomical telescopes, and military optical systems. In the 1930s, the release of the Tessar and Biotar lenses created a significant impact on the photography world. During World War II, Carl Zeiss produced advanced optical systems for the German army. After the war, the division of Germany into East and West led to the company's split as well. While "Carl Zeiss Jena" continued its operations in East Germany, "Carl Zeiss AG" was restructured in West Germany, maintaining its leadership in the optical industry. Carl Zeiss has also made significant innovations in the world of photography. The company's Tessar, Planar, and Biogon lenses have been highly praised for their superior image quality and optical precision. These lenses were widely used by prestigious brands such as Contax, Hasselblad, and Rolleiflex, becoming indispensable for professional photographers. Today, Carl Zeiss not only produces photography and optical equipment but also operates in various fields such as medical technologies, cinema lenses, industrial measurement systems, telescopes, and eyeglass lenses. The Graf Zeppelin stamp on the back of the envelope indicates that the letter was transported via the Zeppelin postal service. The address on the envelope reads "Carl Zeiss, Rio de Janeiro, Rua Benedictinos, 21." This address likely refers to the company’s office or distributor location in Brazil. This site played a crucial role in the distribution of Carl Zeiss products in South America and demonstrates the company's power in international trade. The crisscross pattern on the back of the envelope is a security feature that prevents the contents from being seen. Such envelopes were typically used for commercial and valuable correspondence. The envelope sent to Carl Zeiss offers important insights into the commercial and logistical methods of the time, highlighting the company's role in international trade and its expansive communication network.